Yapay zekânın üretken gücü her geçen gün daha fazla alana nüfuz ederken, akıllarda yeni bir soru belirmeye başladı: “Yapay zeka ile üretilen içeriklerin hukuki sahibi kimdir?” Peki, bir blog yazısı, görsel, müzik ya da yazılım kodu yapay zeka tarafından üretildiğinde telif hakkı kime ait olur? Ve daha da önemlisi: Bu içerik yasal bir sorun yarattığında kim sorumlu tutulur? Bu yazıda, hukukun henüz tam anlamıyla yanıtlayamadığı, ama giderek daha da kritikleşen bu soruları ele alacağız.

 

Yapay Zekâ: Üretici mi, Aracı mı?

Yapay zekâ (YZ), metin yazmaktan sanat eseri üretmeye, hatta müzik besteleyip program yazmaya kadar birçok yaratıcı işlevi yerine getirebiliyor. Ancak hukuki sistemler hâlâ “yaratıcı” denildiğinde insanı merkeze koyuyor.

Çünkü mevcut telif hakkı yasaları, “eser sahibi” olarak yalnızca gerçek (insan) ya da tüzel (şirket) kişileri tanıyor. Yapay zekâ ise bu tanıma uymuyor. Yani bir yapay zekâ, kendi başına bir içerik üretmiş olsa bile, bu içeriğin yasal anlamda bir “sahibi” olmayabilir.

 

İçeriği Kim Ürettiyse O mu Sahip Olur?

Burada birkaç senaryo devreye giriyor:

  1. Kullanıcı Tarafından Yönlendirilen İçerik Üretimi: Bir kullanıcı, yapay zekâyı belirli girdilerle yönlendirerek içerik üretiyorsa, bu durumda genellikle içeriğin sahibi kullanıcı kabul ediliyor. Yani telif hakları da kullanıcıya ait oluyor. Ancak burada önemli bir detay var: Yaratıcılık unsuru gerçekten kullanıcıdan mı geliyor, yoksa tamamen YZ’nin mi eseri?
  2. Otomatik Olarak Üretilen İçerikler: Eğer içerik tamamen bir yapay zekâ tarafından, insan müdahalesi olmadan otomatik olarak oluşturulduysa, bu durumda ortada yasal anlamda telif hakkına konu olabilecek bir eser bile olmayabilir. Çünkü “eser” kabul edilebilmesi için yaratıcı katkı şart.
  3. Telif Hakkı Lisansları ve Kullanım Koşulları: Pek çok YZ aracı (örneğin ChatGPT, DALL·E, Midjourney vb.), kullanım şartlarında üretilen içeriklerin hak sahipliğine dair kurallar koyar. Kimi araçlar ticari kullanım hakkını kullanıcıya devrederken, kimisi sınırlı kullanım hakkı sunar.

 

Peki, Bir Hukuki Sorun Çıkarsa Kim Sorumlu?

İşte en can alıcı soru bu. Yapay zeka tarafından üretilen bir içerik:

  • Başkasının telif hakkını ihlal ederse,
  • Nefret söylemi ya da yanlış bilgi içerirse,
  • Kişisel verileri izinsiz işlerse,

 

Kim sorumlu tutulur?

Genellikle burada üç taraf ön plana çıkar:

  • Kullanıcı (Prompt sahibi): İçeriğin oluşturulmasında aktif rol oynayan kişi, genellikle birincil sorumlu kabul edilir.
  • Yapay zeka platformu: Eğer sistem içeriği filtrelememiş ya da yanlış yönlendirmişse, sınırlı ölçüde sorumluluk taşıyabilir.
  • Geliştirici şirket: Platformun arkasındaki şirket, içerik denetimi ve etik kullanıma dair sorumluluklar taşıyabilir.

Ancak tüm bu sorumlulukların netleşebilmesi için hukuki düzenlemelerin gelişmesi gerekiyor. Bugün için çoğu ülkenin yasaları bu konuda gri alanda kalıyor.

 

Hukuk Ne Yönde Evriliyor?

ABD, İngiltere, AB ve Çin gibi farklı hukuk sistemleri, YZ içeriklerinin sahipliğine dair farklı yaklaşımlar geliştiriyor. Örneğin:

  • ABD Telif Ofisi, tamamen YZ tarafından üretilmiş içeriklere telif hakkı tanımıyor.
  • Avrupa Birliği, içeriklerin üretim sürecindeki insan katkısını analiz ederek hak sahipliğini belirlemeyi öneriyor.
  • Bazı ülkeler, YZ’yi geliştiren veya kullanan kişiyi otomatik olarak içerik sahibi ilan etmeyi tartışıyor.

 

Hukuki Boşlukta Yolumuzu Nasıl Bulacağız?

Yapay zekâ çağında içerik üretimi artık sadece bir insan faaliyeti değil. Ancak hukukun temel ilkeleri hâlâ insan odaklı. Bu da YZ ile üretilen içeriklerin sahipliği ve sorumluluğu konusunda birçok soru işareti yaratıyor.

Şimdilik en sağlıklı yaklaşım şu olabilir:

  • Kullandığınız YZ aracının lisans ve kullanım koşullarını dikkatle okuyun.
  • Ürettiğiniz içeriklerde orijinallik, telif ve etik değerlere dikkat edin.
  • Eğer ticari bir kullanım planlıyorsanız, bir hukuk danışmanına başvurun.