Sürdürülebilir bir dünyanın ekonomi modeli döngüsel ekonomidir.
Pandemi sonrası hayatımız büyük oranda değişti. Bu değişim hayatımıza belki yavaş yavaş işleyecek olan dijitalleşmenin hızlanmasına olanak sağladı. Evlerde geçirilen uzun süreler boyunca akışı devam etmek zorunda olan işlerin hepsi web ortamına aktarıldı. Hali hazırda yükselmekte olan e-ticaret bu dönemde oldukça ivme kazanarak bünyesine çağın sorunlarına çözüm üretmek için farklı özellikler katmayı ihmal etmedi.
Sürdürülebilirlik, uzun zamandır sıkça duyduğumuz bir kavram. Toplumun artık her kesiminde yankılarını duyduğumuz sürdürülebilirlik kavramıyla tüketicilerin bilinç düzeylerinde olumlu yönde bir etki gözlemleniyor. Yapılan kampanyalar, sivil toplum kuruluşları ve derneklerin bu alana dair çalışmaları ile dünyanın geleceğini korumak için her geçen gün küçük ama önemli adımlar atılıyor.
Bunlara bir örnek göstermek gerekirse Gözde Özbey tarafından Change.org üzerinden başlatılan “Plastiksiz kargo istiyoruz” adlı kampanyadır. Şimdi sürdürülebilirliğin ticaret üzerindeki önemine ve e-ticaret ile olan ilişkisine derinlemesine bir bakalım.
Karbon ayak izi ve sürdürülebilirlik alarmı
Birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçümüne karbon ayak izi deniyor. Doğrudan/ birincil ayak izi ve dolaylı/ikincil ayak izi olarak ikiye ayrılan karbon ayak izinin ikincisi bu konuya ilişkin kısmı. Birincil ayak izi, evsel enerji tüketimi ve ulaşımda dahil olmak üzere fosil yakıtlarının yakılmasıyla doğrudan CO2 emisyonlarının, ikincil ayak izi ise “kullandığımız ürünlerin tüm yaşamın döngüsünden bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili” olan dolaylı CO2 emisyonlarının ölçümü olarak özetlenebilir.
Diyelim ki Trendyol üzerinden bir ürün sipariş ettiniz. Bu ürünün imalatı sırasında zaten oluşturduğu CO2 emisyonların üzerine bir de ambalaj, kargolama ve tedarik aşaması da ekleniyor. Sürdürülebilir e- ticaret modelinden tam da bu noktada söz etmemiz gerekiyor.
Tüketiciler, kişisel olarak sürdürülebilirliğe önem verirken çevresel değerlere dikkat eden markaları e-ticarette de arıyor. Tüketiciler artık sürdürülebilirlik alanında eş zamanlı olarak ilerleme kat eden markaları daha çok tercih ediyor. Gerek karbon ayak izi oluşturma gerekse iklim krizi nedeniyle e-ticaret süreçlerinin, döngüsel ekonomi yaklaşımıyla iyileştirilmesi mümkün görünüyor ve bu heyecanlandırıcı.
Döngüsel ekonominin doğası
Döngüsel ekonomi iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, atık ve kirlilik gibi küresel zorluklarla mücadele eden bir sistemdir.
İşletmelere, topluma ve çevreye fayda sağlamayı temel alan, ekonomik kalkınmaya yönelik sistematik bir yaklaşım ve “al-kullan-at” olarak özetlenebilecek doğrusal ekonomi modelinin aksine doğası gereği yenileyici bir yaklaşımla ilerler. Sürdürülebilir bir dünyanın ekonomi modeli döngüsel ekonomidir.
Döngüsel ekonominin içerisinde yer alan yeniden kullanım, tamir, bakım, onarım, geri dönüşüm eylemleri kadar etkili ve güçlü bir yaklaşım var ki o da “azaltmak”.
Kapitalizmin getirisi moda adı altındaki tüketim çılgınlığı bizlere adeta sürekli bir şeyler almamız gerektiğini fısıldıyor. Azaltma her şeyden önce bu kadar hızlı alıp kullandığımız ve tükettiğimiz şeyleri biraz düşünmemiz ve onlardan vazgeçmemiz ile alakalı.
Döngüsel ekonomi, eldeki ürünün değerinin bilincinde olarak o ürünün yeniden kullanımının sağlanması ve kullanım sürelerinin uzatılması için tamir, bakım ve onarım faaliyetleri ile destekliyor. Bu şekilde ürünler mevcut değerini en yüksek seviyede tutabilecek şekilde tekrar tekrar kullanılması döngüsel ekonominin amacı haline geliyor. Tekrar kullanımı sona erdiğinde ise ürünler yenileme veya geri dönüşüm ile dönüştürülüyor.
Tüketiciler bilinçli peki ya üreticiler…
Üreticilere sürdürülebilir e- ticaret söz konusu olduğunda büyük iş düşüyor. Ham madde kaynakların aksine ikincil malzemeleri kullanmak gibi ham madde kullanımını azaltmanın yollarını aramaları çevresel etkilerini önemli ölçüde azaltabilecekleri gerçeği mevcut.
E-ticaret beraberinde paketleme ve ambalaj kullanımını da getiriyor. Ambalaj kullanımlarında farklı çevreci yaklaşımlar uygulanıyor olsa da bu ambalajlar günün sonunda yine de atık haline geliyor. Bunun yerine gelişen ve geliştirilmekte olan yeniden kullanım odaklı akıllı paketleme sistemlerinin tercih edilmesi büyük farklılıklar oluşturacağı aşikar.
Gelelim lojistiğe…
Taşıma sürelerinin kısaltılması bu konuda geliştirilmesi gereken ana noktalardan biri. Lojistik süreçlerinde döngüsel ekonominin sağlanması için ters lojistik, hedef konuma, sektöre/ürüne göre veya nakliye şirketleri arasında işbirliğine dayalı yeni sistemler çözüm oluşturabilir.
Döngüsel malzemelerden elde edilen ambalaj ve paketlemeleri, çevre dostu tedarik ve mağazadan teslim alımın popülerleşmesi bu sektörün döngüselliği destekleyebileceğini gösteriyor.