Merhaba! Ben şu anda size 2100 yılından sesleniyorum. Gelecekten. Yani çoook uzaktan. Biz şu anda kozalakların içlerinde yaşıyoruz. Dünyanın bir kısmı yok oldu. Şimdi size her şeyi en baştan anlatıyorum.

Her şey normal gidiyordu. Yani biz öyle sanıyorduk. Önce bir fırtına çıktı, sonra bencilliği ve kötüye aç insanları bir daha görmedim. Kendi kurduğu fare kapanına kendisi yakalanan bir insanlık var şimdilerde. İşte şimdi buradayız, kozalakların içindeki bir odada. Biz “kurtulanlarız.” Neyden mi? Robotlardan, çamaşır makinelerinden ve yürüyen tost makinelerinden. Bir bilim insanı bizi küçültüp buraya koydu. Her gün diken üstündeyiz. Bizi bulmasınlar diye de sürekli yer değiştiriyoruz.Bazen kitaptaki harflerin içine karışıyoruz bazen kumaş içlerine düşüyoruz. Kimi zaman da silgi tozlarında uyuyoruz.

Dünya dayanılmaz bir halde. Sokaklarda koşuşturan çocuk sesleri, cıvıldayan kuşların sesleri ve geceleri ateşböceklerinin seslerinin yerini siren sesleri, kavga ve bağırışlar aldı.

Biz de kozalaklarımızdan yanan dünyayı izliyoruz.

Bade Öztat

Özel Marmaris Çağdaş Bilim Koleji

6-B